top of page

PARAGRAF SORULARINI NASIL ÇÖZELİM?

TYT Türkçede çok büyük bir yere sahip olan paragraf, kimi öğrenciler için bir can simidiyken kimi öğrenciler için de büyük bir külfet. Peki bu durum neden böyle ve bunu düzeltmek yani paragrafı tüm öğrenciler için bir can simidi hâline getirmek mümkün mü?


Bu yazıda, her öğretmenin mutlaka dile getirdiği ve sizin de çok iyi bildiğiniz

  1. önce soruyu okumak

  2. soru kökündeki olumsuz ifadelere dikkat etmek

  3. ana fikir ve "asıl anlatılmak istenen" ifadesinin aynı olduğunu anlamak

gibi konulara değinmeyeceğim. Dediğim gibi bunları zaten yıllardır biliyorsunuz. Hatta bu ve bunun gibi birçok konu, bazı paragraf kitaplarının "taktikler" ya da "yöntemler" diye adlandırılan bölümlerde mevcut. Bu sebeple tekrara düşmeye gerek yok.


Benim bu yazıda değinmek istediğim şey, öğrenci tüm bu "taktikleri" uygulamasına ve paragrafı ciddiye almasına rağmen neden yapamıyor? Ya da tam tersi bir şekilde "alt tarafı okuduğunu anlama" sorusu diye ciddiye almayan öğrenci neden "okuduğunu anlayamıyor?"


Özellikle paragraf çözmeye yeni başlayan öğrencilerin düştüğü en büyük hata, hızlı çözmeye çalışmaktır. Denemelerde ya da soru bankalarında zamanla yarışan öğrenci, zamanını yetirebilmek; diğer sorulara da vakit ayırabilmek için paragrafı çok hızlı okuyarak sorulara doğru cevap verebileceğini düşünür. Oysa öncelikle hızlı çözmek yerine doğru çözmeyi amaçlasa işler çok daha kolay hâle gelecektir. Paragraf çözmek spor yapmak gibidir. Spora yeni başladığımızda nasıl ki kaldıramayacağımız ağırlıklarla değil de kas gücümüze uygun ağırlıklarla çalışıyorsak paragraf sorularını da aşama aşama, kendimizi alıştıra alıştıra çözmeliyiz. Hedefimiz ilk önce her zaman için doğru çözmek olmalıdır. Soruları doğru çözmeye başladıkça yavaş yavaş süre sınırını getirmeye başlamalıyız. Sonucu yanlış olan bir paragraf sorusunu hızlı çözmemizin bir önemi var mı?


"Ben zaten soruları doğru çözüyorum, sadece bir süre sonra kafam almıyor." diyorsanız burada devamlılık ve yeterlilik konusunda sorun yaşıyor olabilirsiniz. Yine spor konusundan örnek vermek gerekirse kol kası yapmak için haftada bir iki defa 10 tekrar yapmak yeterli olur mu sizce? Bu durum da aynı böyle. Paragrafı mutlaka her gün çözmelisiniz. Bunu yaparken de 15-20 paragraf sorusu ne yazık ki yetmeyecektir. Her gün en az 30-40 paragraf sorusu çözmelisiniz. Her gün aynı soru sayısına maruz kaldığınızda beyniniz artık buna alışacak ve denemelerdeki ya da TYT'deki paragrafları artık çok daha rahat, odağınız dağılmadan, başınız ağrımadan çözebileceksiniz.


Bir de paragraf çözerken ne yaptığını bilmeyenler var. Bu gruptaki öğrenciler, paragrafı boydan boya çizip, karalayıp; bütün şıkları defalarca okuyup bir sonuca varamazlar. Paragrafı anlamak için altını çizmek gerçekten etkili bir yöntem fakat burada yapmamız gereken şey, tüm satırın altını çizmek değil; paragrafta özellikle üzerinde durulan konuyla ilgili anahtar kelimelerin altını çizmektir. Paragraf bizden ne istiyor, en çok hangi konu üzerinde durmuş, nereden itibaren konu değişmiş, hangi konularda örnek vermiş vb. sorularını düşünerek belli yerlerin altını çizmeliyiz. Böylece soruyu karalamadan, anlayarak okuyup daha bilinçli bir şekilde cevabı bulabiliriz.


Bunun dışında bütün öğrencilerin yapması gereken en önemli ama asla yapmadığı bir şey var ve iddia ediyorum, bunu yapan öğrenciler, TYT'de paragraf konusunda diğer öğrencilere fark atıyor: kitap okumak! Öğrencilerin birçoğu sınava hazırlanma stresi ve telaşı yüzünden kitap okumaya ayıracağı vakti test çözmeye ayırmak istiyor ya da zaten paragraf sorusu çözerek kendisini "kitap okumuş" sayıyor. Oysa bunun faydasını bir bilseler muhtemelen ellerinden düşürmezlerdi. Ben, sınav sürecinde her gün kitap okumayı, her gün kenara 1 lira atmaya benzetiyorum. Gün içerisinde kenara atılan o 1 lira, hiçbir şey kazandırmıyormuş gibi görünüyor ama bir senenin sonunda düzenli olarak kenara atılan ve biriken 1 liralar, kocaman bir meblağ hâline geliyor. Her gün okunan 10 sayfa kitap da aynen böyle bir etki yaratıyor arkadaşlar. Gün içerisinde size vakit kaybı gibi geliyor ama uzun vadede size çok güzel bir geri dönüşü oluyor. Kitap okuma alışkanlığınız yoksa bu süreçte özellikle durum hikâyleri okuyabilirsiniz. Durum hikâyeleri hem betimleyici olması yönüyle paragraf sorularına yakındır hem de kısa olması yönüyle sizi sıkmaz. Sait Faik'in hikâyeleri bu konuda oldukça doyurucudur. Haldun Taner okumak da yine size oldukça keyifli gelebilir. Kitap okuma konusunu lütfen yabana atmayın, sadece bir ay bile her gün 10 sayfa kitap okuduğunuzda ne kadar geliştiğinizi göreceksiniz.


Son olarak denemelere girmiş olmak için girmeyin. Denemeler, siz kendinizi deneyin diye yapılır. Bu yüzden denemelerde kendi tarzınızı oluşturmaya çalışın. Her denemede yeni bir şey deneyin. Mesela denemeye paragrafla başlamak sizi nasıl etkiliyor? Ya da önce matematiği yapıp sonra mı paragrafa geçmelisiniz? Ya da paragraf en sona mı kalmalı? Tüm bunların cevabı her öğrenciye göre farklılık gösterecektir. Bu sebeple denemeleri hem TYT'ye hazırlık hem de kendi tarzınızı bulmanızı sağlayacak bir fırsat olarak görün.


Paragraf zor değil ama ilgi isteyen bir konudur. Spor yaparken gösterilen azim ve disiplin, paragraf için de geçerlidir. Bu yüzden hepiniz için: İstikrar, istikrar ve istikrar!

41 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

bottom of page